- surat
- 阿́ is.1. 口́ 脸, 面; 嘴脸; 脸色, 神色, 表情: Herifteki surata bak!瞧那家伙的嘴脸!2. 一脸的不高兴; 阴郁: Herifte suratı görme, bir karış. 看那家伙的脸, 拉得足有一尺长。3. 冷漠, 冷落, 冷淡: Ne vurdum duymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı, ne rumuzdan, ne kinayeden. 这些客人感觉太迟钝了, 既不领会别人的冷淡, 也不领悟别人的暗示, 更不明白别人的讽喻。4. (纸牌)人头牌, 花牌◇ -e \surat asmak 绷着脸, 拉长脸, 板着脸, 板着面孔: Babam biraz surat astı ama, anam katıldı gülmekten. 我爸爸稍稍板着面孔, 但我妈妈却笑弯了腰。Misafire surat asmak istiskal demektir. 对客人拉着脸就是慢待客人。\surat bir karış 生气的, 脸拉长了的: Sonra döndü, surat bir karış yanımıza geldi. 后来, 他转回身, 拉着脸来到我们身边。\surat düşkünü 面目丑陋的, 丑八怪: Bir çingene karısı vardı, surat düşkünü, ama şeytan mı şeytan. 他有一个吉普赛老婆, 面目狰狞, 其丑无比。-e \surat etmek 赌气, 生气; 不满 Bana artık surat ediyor. 他在生我的气。Ahmet, o meseleden sonra tam bir hafta surat etti. 自打那件事之后, 整整一个星期, 艾哈迈德都拉着脸。\surat kalmamak 没脸, 无脸: İkimizde de birbirimize bakacak surat kalmamıştı. 我们俩人都已无脸相对了。\surat mahkeme duvarı 1) 铁板着脸的; 不苛言笑的; 沉默寡言的: Bu kıza ne olmuş? Surat mahkeme duvarı. 谁对这个女孩儿怎么啦?她的脸色这么难看? 2) 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的: Onda surat mahkeme duvarı, tükürsem yağmur yağıyor sanacak. 他是个厚颜无耻的人, 即使我朝他吐唾沫, 他也只当是下了点雨。\suratı asık 板着脸的, 愁眉不展的 \suratı bir karış 生气的, 脸拉长了的: İmtihan odasından suratı bir karış olarak çıkmıştı. 他从考场出来, 脸拉得有一尺多长。\suratı çarşamba pazarına dönmek 板着脸 \suratı değişmek 变脸, 翻脸, 板着面孔 \suratı eşek derisi 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的 \suratı kasap süngeriyle silinmiş 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的 \suratı mahkeme duvarı 1) 铁板着脸的; 不苛言笑的; 沉默寡言的 2) 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的 \suratı sirke satmak 脸发酸, 脸拉长 \suratına çarpmak 1) 打耳光, 打嘴巴: Şimdi suratına çarpacağım! Boşboğazlığı sana öğreteceğim. 我要给你一个大嘴巴, 让你知道什么叫信口开河! 2) 当面戳穿(谎言等): Palavralarını suratına çarpınca, enayiyi foslattım. 我当面戳穿了他的谎言, 臊得这个蠢货无地自容。\suratına indirmek 打耳光, 打嘴巴 \suratından düşen bin parça olmak 赌气; 脾气变坏 \suratını buruşturmak 脸色变酸, 显得不高兴, 扮鬼脸 \suratını ekşitmek 脸色变酸, 显得不高兴, 扮鬼脸 \suratını karatmak 阴郁起来
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.