surat

surat
阿́ is.
1. 口́ 脸, 面; 嘴脸; 脸色, 神色, 表情: Herifteki surata bak!瞧那家伙的嘴脸!
2. 一脸的不高兴; 阴郁: Herifte suratı görme, bir karış. 看那家伙的脸, 拉得足有一尺长。
3. 冷漠, 冷落, 冷淡: Ne vurdum duymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı, ne rumuzdan, ne kinayeden. 这些客人感觉太迟钝了, 既不领会别人的冷淡, 也不领悟别人的暗示, 更不明白别人的讽喻。
4. (纸牌)人头牌, 花牌
-e \surat asmak 绷着脸, 拉长脸, 板着脸, 板着面孔: Babam biraz surat astı ama, anam katıldı gülmekten. 我爸爸稍稍板着面孔, 但我妈妈却笑弯了腰。Misafire surat asmak istiskal demektir. 对客人拉着脸就是慢待客人。\surat bir karış 生气的, 脸拉长了的: Sonra döndü, surat bir karış yanımıza geldi. 后来, 他转回身, 拉着脸来到我们身边。\surat düşkünü 面目丑陋的, 丑八怪: Bir çingene karısı vardı, surat düşkünü, ama şeytan mı şeytan. 他有一个吉普赛老婆, 面目狰狞, 其丑无比。-e \surat etmek 赌气, 生气; 不满 Bana artık surat ediyor. 他在生我的气。Ahmet, o meseleden sonra tam bir hafta surat etti. 自打那件事之后, 整整一个星期, 艾哈迈德都拉着脸。\surat kalmamak 没脸, 无脸: İkimizde de birbirimize bakacak surat kalmamıştı. 我们俩人都已无脸相对了。\surat mahkeme duvarı 1) 铁板着脸的; 不苛言笑的; 沉默寡言的: Bu kıza ne olmuş? Surat mahkeme duvarı. 谁对这个女孩儿怎么啦?她的脸色这么难看? 2) 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的: Onda surat mahkeme duvarı, tükürsem yağmur yağıyor sanacak. 他是个厚颜无耻的人, 即使我朝他吐唾沫, 他也只当是下了点雨。\suratı asık 板着脸的, 愁眉不展的 \suratı bir karış 生气的, 脸拉长了的: İmtihan odasından suratı bir karış olarak çıkmıştı. 他从考场出来, 脸拉得有一尺多长。\suratı çarşamba pazarına dönmek 板着脸 \suratı değişmek 变脸, 翻脸, 板着面孔 \suratı eşek derisi 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的 \suratı kasap süngeriyle silinmiş 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的 \suratı mahkeme duvarı 1) 铁板着脸的; 不苛言笑的; 沉默寡言的 2) 无耻的, 不知害臊的; 厚颜无耻的, 不要脸的 \suratı sirke satmak 脸发酸, 脸拉长 \suratına çarpmak 1) 打耳光, 打嘴巴: Şimdi suratına çarpacağım! Boşboğazlığı sana öğreteceğim. 我要给你一个大嘴巴, 让你知道什么叫信口开河! 2) 当面戳穿(谎言等): Palavralarını suratına çarpınca, enayiyi foslattım. 我当面戳穿了他的谎言, 臊得这个蠢货无地自容。\suratına indirmek 打耳光, 打嘴巴 \suratından düşen bin parça olmak 赌气; 脾气变坏 \suratını buruşturmak 脸色变酸, 显得不高兴, 扮鬼脸 \suratını ekşitmek 脸色变酸, 显得不高兴, 扮鬼脸 \suratını karatmak 阴郁起来

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • Surat — Surat …   Deutsch Wikipedia

  • Sûrat — Surat (Gujarat) Pour les articles homonymes, voir Surat. Surat (Gujarati: સુરત) est une ville du Gujarat, dans l ouest de l Inde. Histoire Surat fut le premier comptoir ouvert en Inde au XVIIe siècle par la Compagnie anglaise des Indes… …   Wikipédia en Français

  • SURAT — SURAT, port N. of Bombay. In the 17th century, Portuguese, Dutch, and English trading companies arrived in Surat, for centuries the main trading center between Europe and Asia. A few Jews were among them, often diamond merchants; Anglo Portuguese …   Encyclopedia of Judaism

  • Surat — es una ciudad portuaria en el estado indio de Gujarat. En 1999, Surat y su área metropolitana tenía una población aproximada de 3.500.000 habitantes. * * * ► C. del O de la India, en el estado de Gujarat; 1 496 943 h. Ind. diversa. Brocados,… …   Enciclopedia Universal

  • Surat —   [ sʊrət], Stadt im Bundesstaat Gujarat, Westindien, an der Mündung der Tapti in den Golf von Khambhat, (1991) 1,5 Mio. Einwohner (1971: 471 700 Einwohner); Universität (gegründet 1967); Textilindustrie und Kunsthandwerk (Brokat und… …   Universal-Lexikon

  • Surat — Surāt, Stadt in der brit. ind. Präsidentschaft Bombay, an der Mündung des Tapti in den Golf von Cambay, (1901) 119.306 E., viele Moscheen und Tempel; früher Hauptstadt des Reichs Gudschrat und Welthandelsplatz …   Kleines Konversations-Lexikon

  • surat — SURÁT s. n. denumire a capitolelor Coranului, clasificate după lungime. (< fr. surate) Trimis de raduborza, 15.09.2007. Sursa: MDN …   Dicționar Român

  • Surat — [so͞o rat′, soor′ət] seaport in Gujarat state, W India, on the Arabian Sea: pop. 1,499,000 …   English World dictionary

  • Surat — This article is about the municipal corporation in India. For its namesake district, see Surat district. Surat (સુરત) Diamond City / Silk City / Suryapur   metropolitan city   …   Wikipedia

  • Surat — Para otros usos de este término, véase Surat (Puy de Dôme). Surat hindi: सुरतै guyaratí: સુરત …   Wikipedia Español

  • surat — is., tkz., Ar. ṣūret 1) Yüz (II) Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. A. İlhan 2) mec. Somurtkanlık, asık yüzlülük 3) mec. Soğuk davranma Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. H. R.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”